Kuduz insan sağlığını tehdit eden ve klinik belirtiler geliştikten sonra geriye dönüşü olmayan ve dramatik bir şekilde ölümle sonuçlanan zoonotik bir hastalıktır. Dünya da Kuduz, 150'den fazla ülke ve bölgede görülen, aşı ile önlenebilir viral bir hastalık olduğu bilinmektedir. Ülkemizde insan kuduz vakalarının önlenmesi amacıyla kuduz riskli temas öncesi ve temas sonrası profilaksi uygulamaları Sağlık Bakanlığı Kuduz Profilaksi Rehberi çerçevesinde yapılmaktadır.
Kuduz riskli temas sonrasında erken müdahale hayat kurtarmaktadır. Kuduzun öneminin anlaşılması ve hastalığa ilişkin farkındalığın artırılması amacıyla Dünya Sağlık Örgütü, 28 Eylül’ü “Dünya Kuduz Günü” olarak ilan etmiştir. Kuduz kaynaklı ölümleri önlemek, kuduz riskli temasa maruz kalan kişilerin sağlık kuruluşuna başvurarak kuduz profilaksisini tam ve gününde yaptırmasını sağlamak amacıyla farkındalık çalışmalarının yapılması büyük önem arz etmektedir.
Bu kapsamda 28 Eylül Dünya Kuduz Günü vesilesiyle tek sağlık çatısı altında kuduz hastalığının önemi ve korunma ile kuduz hastalığı kontrolü ve mücadele noktasında, hastanemizde görev yapan sağlık çalışanlarına ve hasta-hasta yakınlarına konuyla ilgili bilgilendirme eğitimleri yapılmış olup, eğitimim daha çok akılda kalabilmesi adına konuyla ilgili bilgi verici broşürler eğitime katılanlara teslim edilmiştir.
Kuduz Hastalığı Nedir?
Kuduz, enfekte hayvanların tükürüğünden, yani salyasından insanlara yayılan ölümcül bir virüstür . Kuduz virüsü genellikle ısırma yoluyla diğer canlılara bulaşır.
Ülkemizde kuduza yakalanma ve bulaştırma olasılığı en yüksek türler arasında at, eşek, inek, keçi, kedi, ve köpek gibi evcil hayvanlar ile ayı, çakal, domuz, kirpi, kokarca, köstebek, kurt, tilki, sansar, yarasa gibi yabani hayvanlar bulunur.
Kuduz hastalığı erken müdahale edilmesi zorunlu bir hastalıktır. Kuduz belirtileri ve semptomlarının görülmeye başlandığı hemen her vakada hastalık bireyin ölümüne neden olur. Bu nedenle, kuduza yakalanma riski ile karşı karşıya kalan her bireyin korunmak için kuduz aşısı yaptırması zorunludur.
Kuduz Hastalığı Neden Olur?
Kuduz enfeksiyonuna kuduz virüsü neden olur. Kuduz virüsü , enfekte canlıların tükürüğü yoluyla yayılır. Herhangi bir memeli, yani yavrusunu emziren hayvan türlerinin tamamı kuduz virüsünü başka türlere bulaştırabilir. Enfekte hayvanlar, başka bir hayvanı veya kişiyi ısırarak virüsü yayabilir.
Daha nadir vakalarda ise enfekte olmuş tükürük, ağız ya da gözler gibi mukoza zarlarının bulunduğu dokularla veya açık bir yara ile temasa girdiğinde kuduz virüsü yayılabilir. Bu, enfekte bir hayvanın bireyin cildinde açıkta duran küçük bir kesiği yalaması durumunda dahi meydana gelebilir. Isırmanın yanı sıra pençeleme gibi yaralanmalar da kuduz virüsünün taşınmasına yol açabilir.
Çok nadir vakalarda virüsün doku ve organ nakli alıcılarına enfekte bir organ aracılığı ile taşındığı görülmüştür. Aynı zamanda kuduz bir hayvanın etinin veya sütünün çiğ olarak tüketilmesi de kuduz bulaşmasına neden olabilir.
Çeşitli faktörler kuduz hastalığına yakalanma riskini artırabilir. Bunlar arasında Afrika ve Güneydoğu Asya ülkeleri dahil olmak üzere kuduzun daha yaygın olduğu gelişmekte olan ülkelerde seyahat etmek veya yaşamak, mesela vahşi hayvanları kamp alanından uzak tutmak için önlem almadan yarasaların yaşadığı mağaralarda keşfe çıkmak gibi bireyi kuduz riski taşıyan vahşi hayvanlarla temas ettirme olasılığı bulunan faaliyetlerde bulunmak, laboratuvarda kuduz virüsü ile çalışmak, tanınmayan hayvanlar ile yakın temasta bulunmak, ve kuduz virüsünün beyne daha hızlı ulaşmasına yardımcı olabilecek baş veya boyun yaraları bulunur.
Kuduz Hastalığı Nasıl Önlenir?
Bireyler, kuduz hastalığı riskini azaltmak için öncelikle kuduz hayvanlarla temasa giren evcil hayvanlarını aşılatmalıdır. Kedi, veya köpek gibi evcil hayvanlar kuduza karşı aşılanabilir. Veterinerler hayvanların ne sıklıkla aşılanması gerektiği konusunda yeterli bilgiyi sağlayacaktır.
Evcil hayvanlar mümkün olduğu oranda içeride tutulmalı, ve dışarıda bulundukları süreç boyunca denetlenmelidir. Evcil hayvanlar ile vahşi hayvanlar arasında temas kurulması önlenmelidir.
Küçük evcil hayvanlar, avcı türlerden korunmalıdır. Tavşan ya da hamster gibi küçük evcil hayvanlar korumalı kafeslerin içinde tutulmalı ve yabani hayvanlardan korunmalıdır. Ne yazık ki bu tür küçük evcil hayvanlara kuduza karşı aşı uygulaması yapılamaz.
Sokak hayvanlarının düzenli kontrol edilmesi ve aşılarının yapılabilmesi için yerel hayvan kontrol görevlileri ve belediyelere durumları bildirilmelidir.
İnsanlar vahşi hayvanlardan uzak durmalı, ve onları rahatsız edecek şekilde yaklaşmamalıdır. Kuduz etkisi altında olan vahşi hayvanlar ilk bakışta insandan korkmuyor gibi görünebilir. Vahşi bir hayvanın insanlarla dostça davranması normal bir davranış değildir, bu yüzden korkmayan hayvanlardan uzak durmak gereklidir.
Yarasa türlerini meskun evlerden uzak tutmak gereklidir. Yarasaların ev içine girebileceği tüm çatlaklar ve boşluklar kapatılmalıdır. Evde bu tür bir hayvan işgalinin gözlemlendiği durumda, bu hayvanları evden uzak tutmanın yollarını bulmak için yerel bir uzmana veya belediyeye başvurmak gereklidir.
Seyahat eden bireyler kuduz aşısı olmayı düşünmelidir. Özellikle kuduz vakalarının yaygın olarak görüldüğü bir ülkeye seyahat eden bireyler, orada uzun bir süre kalacaklarsa doktorlarına kuduz aşısı yaptırmanın gerekliliğini sormalıdır. Yine tıbbi bakıma ulaşmanın zor olduğu bölgelere seyahat edecek bireyler de aynı önlemleri düşünmelidir.
Kuduz Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Kuduz hastalığının belirti ve semptomları, grip belirti ve semptomları ile benzerlik gösterebilir ve günler boyu devam edebilir. Bu ilk aşamadan sonra ortaya çıkan belirti ve semptomlar arasında;
· Ateş
· Baş ağrısı
· Ajitasyon
· Akıl karışıklığı
· Anksiyete
· Aşırı tükürük üretimi
· Halüsinasyonlar
· Hiperaktivite
· Isırılan bölgede duyu değişikliği
· Kısmi felç
· Kusma
· Mide bulantısı
· Uykusuzluk
· Yutma güçlüğü ve yutma güçlüğü nedeniyle sıvı içmeye karşı geliştirilen korku hissi bulunur.
Herhangi bir hayvan tarafından ısırılan bireyler, her şart altında bu hayvanın kuduz olması riskini göz önüne almadan acil tıbbi yardım almalıdır. Bireyin yaralarına ve maruziyetin meydana geldiği duruma bağlı olarak, tıbbi yardımı sağlayan tıp uzmanı kuduzun önlenmesi için uygun tedavinin ne kadar sürdürüleceğine karar verecektir.
Daha garantili bir yaklaşım olarak birey ısırılıp ısırılmadığından emin olmadığı durumlarda da tıbbi yardıma başvurmalıdır. Örneğin uyurken odaya giren bir yarasa veya bir fare kişiyi uyandırmadan ısırabilir. Böyle bir durumda birey kendisinin ısırıldığını var saymalıdır. Yine benzeri bir durumda kalan ve ısırıldığını bildiremeyecek kadar küçük bir çocuk ya da engelli bir bireyin benzeri bir durumda kaldığı görülürse, o bireyin de ısırıldığı var sayılmalıdır. Bu tür durumlarda kalan evcil hayvanların da ısırıldığı veya enfekte olduğu var sayılmalıdır.
Kuduz Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
Kuduz bir hayvan tarafından ısırılan bir bireye kuduz virüsünün bulaşıp bulaşmadığını belirtiler ortaya çıkmadan önce öğrenmenin bir yolu yoktur.
Kuduz belirtilerinin ortaya çıkması da çok geç kalındığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle, eğer doktor bireyin virüse maruz kalma olasılığı olduğunu düşünüyorsa, kuduz virüsünün vücutta yayılmasını önlemek için bireye uygun tedavi olarak kuduz aşısı uygulayacaktır.
Ülkemizde bu tür bir risk altında olan bireylere kuduz aşısı yapılması zorunludur. Kuduz aşısına başladıktan sonra, hepsinin tamamlanması için durumun takibi de zorunludur.
Kuduz Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?
Bir kuduz enfeksiyonu oluştuğunda, buna karşı uygulanabilecek etkili bir tedavi yoktur. Bugüne kadar çok az sayıda insan kuduzdan kurtulmuş olsa da, hastalık yüksek ihtimalle ölüme neden olur. Bu nedenle, kuduza maruz kaldığınızı düşünen bireylerin, enfeksiyonun yerleşmesini önlemek için bir dizi aşı olması gerekir.
Kuduz olduğu kesin bilinen bir hayvan tarafından ısırılan bireylere kuduz virüsünün bulaşmasını önlemek için bir dizi aşı yapılır. Bireyi ısıran hayvanın bulunamadığı vakalarda, hayvanın kuduz olduğunu varsaymak en güvenli yol yoldur. Bu her durumda hayvanın türü ve ısırmanın meydana geldiği durum gibi birkaç faktöre bağlı olacaktır. Kuduz aşıları devam eden bir birey tekrar ısırılırsa, normal şartlar altında orijinal aşılama programı bir değişiklik olmadan sürdürülür.
Eskiden yapılan kuduz aşılarının ağır yan etkileri görülürdü. Ancak günümüzde yapılan kuduz aşılarında bu yan etkiler yok denilecek seviyeye kadar indirilmiştir.
Klasik kuduz aşısı vücuda kuduz virüsünü tanımayı ve onunla savaşmayı öğretir. Bu aşı, 0. gün, 3. gün, 7. gün, 14. gün, 28. gün ve 90. gün tarihlerinde, koldan tek doz şeklinde yapılır. Bireyin daha önce kuduz olup olmadığı, veya ısırılma yerine önceden önlem için aşı yapılması gibi durumlarda bu program farklılık gösterebilir. Kuduz riskinin yüksek olduğu , kuduz olduğu bilinen, veya riski yüksek olan bir hayvan tarafından ısırılma gibi vakalarda ise kuduz antiserumu kullanılır.
Kuduz aşıları arasında, virüsün bireyi enfekte etmesini önlemek için hızlı etki gösteren bir aşı türü olarak kuduza karşı bağışıklık içeren bir karışım bulunur. Bu aşı enjeksiyonunun bir kısmı, mümkünse hayvanın bireyi ısırdığı bölgenin yakınına, ısırmadan sonra mümkün olan en kısa sürede verilir. Bu sayede kuduz virüsü yayılmaya fırsat bulamadan imha edilebilir.
Hayvan Isırması Sonrası Ne Yapılmalıdır?
Hayvan tarafından ısırılan bireyler, kuduz ihtimali haricinde de mutlaka tıbbi yardım almalıdır. Isırılmadan hemen sonra ise yara sabun ve bol miktarda su ile nazikçe yıkanmalıdır. Bu virüsün temizlenmesine yardımcı olabilir.
Isırılma sonrası alınan yardım sürecinde doktor bireye durum hakkında, kendisini ısıran hayvanın türünün ne olduğu, vahşi ya da evcil olup olmadığı, evcil ise kime ait olduğu, aşılarının tam olup olmadığı, ısırılmadan önce hayvanın davranışlarını, hayvanın kışkırtılmadan mı ısırdığını ve hayvanın ısırmadan sonra yakalanıp yakalanmadığını anlamak için çeşitli sorular soracaktır.
Bazı vakalarda kuduz aşısı serisine başlamadan önce veya aşı serisi sürecinde bireyi ısıran hayvanın kuduz olup olmadığını belirlemek mümkündür. Bu sayede hayvanın sağlıklı olduğunun belirlenmesi, kuduz aşısına devam etme ihtiyacını ortadan kaldırabilir.
Bir hayvanın kuduz olup olmadığını belirleme prosedürleri duruma göre değişir. Örneğin evcil hayvanlar ve çiftlik hayvanlarının kuduz belirtileri ve semptomları gösterip göstermediklerini belirlemek için 10 gün boyunca gözlemlenmesi mümkündür. Bireyi ısıran hayvan gözlem süresi boyunca sağlıklı kalırsa kuduz olmadığı saptanabilir ve doktor kuduz aşısının sürdürülmesine ihtiyaç olmadığı kararını verebilir. Gözlemlenmesi mümkün olmayan diğer evcil hayvanlar ve çiftlik hayvanları ise vakanın şartlarına göre değerlendirilir.
Eğer ısırılma bulunup yakalanabilen bir vahşi hayvan tarafından gerçekleştiyse, bu hayvan kuduz için test edilebilir. Hayvanın beyninde yapılan testler kuduz virüsününün varlığını saptayabilir. Hayvanın kuduzu yoksa aşılar yine doktor kararı ile durdurulabilir.
Bireyi ısıran hayvan daha fazla yaralanmaya neden olmadan zapt edilebilir veya yakalanabilirse, yakalanmalıdır. Hayvanı vurmaktan veya kafasına vurmaktan kaçınmak gereklidir, çünkü ortaya çıkan yaralanmalar, hayvanın kuduz olup olmadığını belirlemek için yapılacak laboratuvar testlerini gerçekleştirmeyi zorlaştırabilir.
Hayvanın bulunmadığı vakalarda ise birey durumu doktoru veya yerel sağlık kurumları ile görüşmelidir. Hemen her vakada hayvanın kuduz olduğunu varsaymak ve kuduz aşılarına devam etmek en güvenli çözümdür. Çok nadir vakalarda ısıran hayvanın kuduz olması muhtemel olmayabilir ve kuduz aşısının gerekli olmadığı belirlenebilir.